Recai Köymen
 
  Ana Sayfa
  İletişim
  Ziyaretçi defteri
  FORUM
  Adana
  Futbol
  Türkiye
  İlginç Bilgiler
  İstanbulu Canlı Canlı Görmek İsteyenler
  Dost Siteler
  Osmanlı Padişihları
  Kral Nakliyat
  Reklamlar
  e-devlet
  Kurtlar Vadisi
  Otomobil Haberleri
  Anketler
  Resimler
  Photoshop
  Trafik
  BMW GINA
  Html Kodları
  Üçretsiz Açabilinecek Siteler
  Komık Vıdolar
  Üye Ol Ziyaretçın Çoğalsın
  Üyelik Girişi
  Dizi Müzikleri
Türkiye

Türkiye

Türkiye, resmî adıyla Türkiye Cumhuriyeti (Türkiye Cumhuriyeti ), Kuzey yarımkürede, Avrupa ve Asya kıtalarının kesişme noktasında bulunan bir ülkedir. Ülke topraklarının büyük bir bölümü Anadolu yarımadasında, kalanı ise Balkan Yarımadası'nın uzantısı olan Trakya'da bulunur. Ülkenin üç yanı Akdeniz, Karadeniz ve bu iki denizi birbirine bağlayan Boğazlar ile Marmara Denizi ve Ege Denizi ile çevrilidir. Komşuları Yunanistan, Bulgaristan, Gürcistan, Ermenistan, Azerbaycan (Nahçıvan Özerk Bölgesi ile), İran, Irak ve Suriye'dir.

Çağdaş Türkiye, Osmanlı Devleti'nin I. Dünya Savaşı sonunda yıkılmasından sonra, imparatorluğun Türk nüfus çoğunluğuna sahip toprakları üzerinde kurulmuştur. 1923 yılında cumhuriyeti kuran Mustafa Kemal Atatürk, çağdaş Türk devletinin kurucusu olarak kabul edilir.

Birleşmiş Milletler, NATO, Avrupa Konseyi ve İslam Konferansı Örgütü Türkiye'nin üye olduğu uluslararası örgütlerdendir. 3 Ekim 2005 tarihinden itibaren Avrupa Birliği'ne tam üyelik için müzakerelere başlanmıştır. 2007 yılı itibariyle Türkiye'de kişi başına düşen milli gelir 10.000 Amerikan Doları'na yaklaşmıştır.

Kökenbilim

Bilim adamları ve araştırmacılar Türkiye sözcüğünün İtalyanca'dan geldiğini kabul ederler. Tarihçi İlber Ortaylı bir makalesinde Cenevizli ve Venedikli tüccar ve diplomatların, 12. yüzyılda, Türkiye'yi Turchia ve Turmenia olarak tanımladıklarını belirtir.[7] Ayrıca, Türkiye adı ilk defa 1190'da bir yazılı kaynakta, Haçlı Seferi vak'ayinamesinde geçmektedir. Abdulhaluk Çay ise Turchia tanımını çok daha gerilere götürür ve Turchia tabirine ilk defa 6. yüzyılda Bizans kaynaklarında rastlandığını belirtir ve şöyle der "Bu tabir 9. ve 10. yüzyıllarda İdil/Volga Nehri'nden Orta Avrupa'ya kadar uzanan saha için kullanılmıştır. Bu kullanımın Kafkasya bölgesinde Hazar Kağanlığı için Doğu Türkiye’si, Arpad Hanedanı'nın kurduğu Macar Devleti için Batı Türkiyesi şeklinde olduğunu ve aynı tabirin 12. yüzyıldan itibaren Anadolu için kullanıldığını belirtir. Tarihte 13-14. yüzyıllarda Mısır Memlukları de Türkiye adını kullanmışlardı: ed-devlet üt Türkiya (1250-1387). Batılılar, Turchia halkına hiçbir zaman Türkiyeli demeyip, Türk (Turc) demişlerdir

Osmanlı devletinde, 19. yüzyıla kadar Türkiye adı kullanılmadı; Devlet-i Âliyye, Devlet-i Osmaniye, Memalik-i Şahane, Diyar-ı Rum adları kullanıldı. Daha sonra, Genç Osmanlılar arasında Osmaniye yerine Türkistan, Türkeli, Türkili gibi adlar önerildiyse de, Orta Asya'da Türkistan adlı bir devlet olduğundan bu benimsenmedi. Anayasada (1921) "Türkiye" adı yazıldı ve 1923'de Türkiye adı resmi olarak kabul edildi.

Türk Tarihi

Anadolu Türklerinin tarihsel süreci günümüzden geçmişe şöyledir;

Türkler ve Anadolu

Anadolu Asya kıtasının güneybatı ucunda yer alan bir yarımadadır. Anadolu'nun diğer isimleri Ön Asya, Küçük Asya ve Asya Minör'dür. Küçük Asya tabiri, aynı anlama gelen Latince Asia Minor ve Yunanca Μικρά Ασία/Mikra Asia'dan türemiştir. Anadolu kelimesi Rumca'da yer alan doğu ve gün doğumu anlamlarına gelen Anatolia kelimesinden gelmektedir ve tarihi belgelerde bölge adı olarak kullanılmamıştır.

Bölge için Türkiye adının ilk olarak Roma-Cermen İmparatoru Frederick Barbarossa (1123-1190) tarafından verildiği belirtilmektedir.[kaynak belirtilmeli] Resmî kayıtlarda ise, 19. yüzyıl Büyük Britanya yazışmalarında geçer.[kaynak belirtilmeli]

Anadolu'da Türk devletlerinden önce Bizans İmparatorluğu vardı. Türkler Anadolu'ya geldiklerinde, Anadolu'da Peçenek-Kıpçak-Oğuz gibi Türk boylarına mensup yoğun bir Türk kitlesi bulunuyordu. Bu Türkler, Bizans tarafından Anadolu'ya doğudan gelen akınlardan korunmak için yerleştirilmişti.[kaynak belirtilmeli] Bunun dışında Anadolu'da salgın hastalıklar ve savaşlar yüzünden nüfusu gittikçe azalan Bizans ve Anadolu halkı bulunmaktaydı. İlber Ortaylı'ya göre; Bizans halkı ile karışım başta din olmak üzere çeşitli sebeplerle hiç olmamış ya da en az seviyede olmuştur.

Anadolu medeniyetleri;

Bizans medeniyeti;

Bizans'tan kalan terekenin sahibi Türkiye'dir; Bizans'ın gerçek varisi de Türkiye'dir.

Osmanlı İmparatorluğu

Meclis-i Mebusan'ın açılışı, 1876
 
Meclis-i Mebusan'ın açılışı, 1876

Osmanlı Devleti, Devlet-i Âliyye-i Osmaniyye (ya da Osmanlı İmparatorluğu)[9] 1299 senesinde şimdiki Türkiye Cumhuriyeti'nin Bilecik ilinin Söğüt ilçesinde, Anadolu Selçuklu Devleti zamanında Osman Bey tarafından Osmanlı Beyliği olarak kurulmuştur.

Türkiye Cumhuriyeti Tarihi

Türkiye Cumhuriyeti, Atatürk ve silah arkadaşları tarafından, İstiklal Savaşı'nın kazanılması ile, 1. Dünya Savaşı'ndan yenik çıkmış ve savaşı kazanan devletlerce paylaşılmış Osmanlı İmparatorluğu'nun Anadolu ve Trakya'da kalan toprakları üzerine kurulmuştur. İstiklal Harbi, Misak-ı Milli sınırları içinde ülke bütünlüğünü korumak, milli egemenliğe dayalı, tam bağımsız yeni bir Türk devleti kurmak için tüm milletçe girişilen, çok cepheli bir savaştır.

Kurtuluş Savaşı'nda düşmana karşı koyan, ülkenin direniş örgütlenmeleri ve güçleri olan milli güçler, Osmanlı'nın son ordusu ile Kurtuluş Savaşı milis ve gönüllülerinden oluşan Kuvayı Milliye'dir.

Kuvayı Milliye, ülkenin dört bir yanının Yunan, İngiliz, Fransız, İtalyan birliklerince ele geçirildiği, Mondros Mütarekesi ile ülkeye ağır koşulların dayatıldığı, Osmanlı ordusunun silahlarının alınıp dağıtıldığı, her şeyin bitti sanıldığı günlerde, milletin tepkisi olarak doğan bir halk direnişidir.

12 Haziran 1919'da Havza'dan Amasya'ya gelen Mustafa Kemal Paşa buradan yayımladığı bildiri ile ülkenin içine düştüğü durumu açıklıkla saptıyor, çözümün bütün güçlerin birleşmesinden geçtiğini vurguluyordu. Mustafa Kemal Amasya'da Anadolu ve Rumeli'de kurulan Müdafaa-i Hukuk Dernekleri'ni birleştirme, kongreler yaparak tüm milletin kesin kararına dayalı yeni bir yönetim kurma amacıyla Amasya Tamimi'ni hazırlamıştır.[10]

Bu tamim milli egemenliğe dayalı yeni Türk devletinin kurulması yolunda atılan ilk adımdır. Milletin teşkilatlandırma ve mücadele yöntemleri belirginleşmiştir. Milli Egemenlik ve milli bağımsızlık fikri ilk kez ortaya atılmıştır.

8 Temmuz'da İstanbul'a görevinden ve askerlikten ayrıldığını bildirerek, Osmanlı Hükümeti ile tüm ilişkilerini sona erdiren Mustafa Kemal ertesi gün Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti Erzurum Şubesi'nin başkanlığına seçildi. 23 Temmuz 1919'da Mustafa Kemal'in başkanlığında toplanan Erzurum Kongresi'nde alınan karar;

Milli sınırlar içinde vatan bir bütündür, bölünemez
 

 
   
toplam 2 ziyaretçikişi recai-koymen.tr.gg'deydi
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol